Göz Yaşları

P1050176Hüseyin Can’ın yaza doğru nöbetlerin artarak geri gelmesinden dolayı doktorumuz yeni bir ilaç başlatmıştı, bu ilaç da aşırı derecede halsizlik ve uyku yapmıştı. 4-5 hafta boyunca günün nerdeyse 23 saati uyuyan Hüseyin Can sonunda bahsettiğim ilacın dozu düşürülüp, diğer bir ilaç da kesilince kendine gelmişti.

Serebral palsinin en büyük düşmanı hareketsizliktir. Bu kadar uzun süre hareketsiz kalan Hüseyin Can da kendine geldiğinde fiziksel olarak çok gerilemişti, kendisini toparlaması haftalar aldı. Ancak anlamadığım bir sebepten dolayı hiç bir şekilde ayakların üzerine basamıyordu o günden beri. Sık sık koltuk altından tutup yürütmek istesem de her defasında acıdığı için ayaklarını yukarı çekiyordu, zorladığım zaman da ağlıyordu. Bir süre sonra üzülerek vaz geçtim ayaklarının üzerine bastırmaktan.

Dün akşam Hüseyin Can’ı alt katımızda oturan teyzesine götürmek için yerinden kaldırdığımda fark ettim ki ayaklarından destek alıyordu. “Aaa..!! Hüseyin Can sen ayaklarının üstüne basıyorsun!” dedim şaşkınlıkla. O da o an algıları bu durumu… bakışlarında şaşkınlık ve sevinç vardı. Hüseyin Can’ı biraz daha düzgün tuttum, ayaklarının üzerine tam bassın diye. “Hüseyin Can çokkk mutluyum… süpersinnn…” gibi sözlerle de onu motive etmeye çalışıyordum. Kısa bir süre sonra Hüseyin Can ağlamaya başladı. Sandım ki yine bir yeri acıdığı için ağlıyor, hemen kucağıma aldım. “Oğlum noldu?… bir yerin mi acıyor?… bileklerin mi?… dizlerin mi?…” sorularımın hepsine hayır anlamında kafa salladı. Biraz sakinleşince kendi uslubunca yani hüseyincanca anlattı… meğer ayaklarının üzerine basabildiği için sevinçten ağlıyormuş kuzum :)